Duyuru!
Bulunduğunuz Yerde Bayimiz Yoksa Sipariş İçin +90 505 827 98 63

  • TARİH: 19.03.2024
Reklamı Geç

SİPARİŞ: 0 505 827 98 63

Belirli Günler ve Haftalar ( 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI)

Belirli Günler ve Haftalar ( 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI)

 

 

 

GÜNÜN ANLAM VE ÖNEMİ

 

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI

 

23 Nisan, Cumhuriyetimizin temelini oluşturan önemli bir gündür. Çünkü ilk “Büyük Millet Meclisi”, 1920 yılında, bugün açıldı. Günün çok anlamlı, başka bir özelliği daha vardır: Ulusal egemenlik bayramı olarak kutlanan bugün, Atatürk tarafından çocuklara armağan edilmiştir.
Ulusal egemenlik, yönetim yetkisinin ve hakkının millette olması demektir. Milletin onayı alınmadan, bu yönetme yetkisi hiçbir sınıfa, kişiye, aileye ya da topluluğa bırakılamaz. Millet, kendi kendini yönetmek suretiyle, bu hakkını kendisi kullanır. Bu nedenledir ki bir halk yönetimi olan Cumhuriyetimizin temel kaynağı milletin egemenliğidir. Bilindiği gibi, Birinci Dünya Savaşı’ndan (1914-1918) sonra yurdumuz düşmanlarca (İngiliz, Fransız, İtalyan, Yunan) işgal edildi. Osmanlı Devleti’nin yöneticileri de bu işgale boyun eğdi. Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkarak, ulusumuzu bu haksız işgale karşı direnmeye, karşı koymaya çağırdı. Erzurum ve Sivas kongrelerinden sonra, bütün direniş örgütleri, tek bir savunma örgütü çatısı altında toplandı. Düşmana karşı bir “Kurtuluş Savaşı” başlatıldı. Savaşın yönetimi ve kurtuluşun gerçekleşmesini sağlayacak çalışmalar için bir “Temsil Heyeti” seçildi, başına da Mustafa Kemal’in getirilmesi kararlaştırıldı.
Mustafa Kemal başkanlığındaki “Temsil Heyeti”, 27 Aralık 1919’da Ankara’ya gelerek, çalışmalarını orada sürdürmeye başladı. Ankara, çalışma merkezi olarak çok uygun bir konumdaydı. İşgal altında değildi. Düşmana karşı kurulan Batı cephelerine yakındı. Ayrıca, her bölgeyle bağlantı kurabilecek bir demiryoluna sahipti.
O sıralarda, İstanbul’da da bir Meclis (Meclis-i Mebusan) vardı. Ama Osmanlı padişahı ve hükümetine bağlı olarak çalışan bu Meclis, kendisinden bekleneni verecek özgürlükte ve güçte değildi. Mustafa Kemal, bu Meclisin er geç dağılacağını düşünüyordu. Öyle de oldu, İngiliz işgal birliği Meclisi dağıttı. Bazı milletvekilleri tutsak edilerek Malta’ya sürgüne gönderildi. Bazıları da ulusal kurtuluş hareketine katılmak üzere Anadolu’ya kaçtılar.
Mustafa Kemal, Ankara’da ilk iş olarak, Padişah ve düşman gölgesinden uzak, özgürce çalışabilecek bir Meclisin toplanmasına çalıştı. İstanbul’daki Meclisin dağıtılması üzerine, çalışmasını hızlandırdı. 19 Mart 1920’de illere yaptığı bir çağrıyla, Ankara’da toplanacak olağanüstü yetkili Meclise, beşer temsilci seçilerek gönderilmesini istedi. İstanbul’dan kaçan milletvekilleri de Meclise katılacaklardı.
Mustafa Kemal, 21 Nisan 1920’de yayınladığı bildiriyle, “Büyük Millet Meclisi”nin Ankara’da, 23 Nisan günü toplanacağını duyurdu. 22 Nisan’da yayınladığı başka bir bildiriyle de, toplanacak Meclisin tüm yönetim ve askeri sorunların merkezi olacağını açıkladı.
Açılış, duyurulduğu gibi 23 Nisan’da (Mustafa Kemal’in Samsun’a ayak basışından II ay sonra) yapıldı. Meclise 115 temsilci katıldı. İlk konuşmayı, en yaşlı üye olan Sinop milletvekili Şerif Bey yaptı. Bunu Mustafa Kemal’in konuşması izledi.
Büyük Millet Meclisi’nin ilk benimsediği ilke şu oldu: “Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir; millet bu hakkını Meclis aracılığıyla yürütür. Meclis’in üstünde bir güç yoktur.”
Meclis’in yapacağı çalışmalar ise, şu amaca yönelikti: Yurdun düşmandan kurtarılması ve bağımsız bir Türkiye’nin kurulması.
Bu amacın gerçekleşmesi kolay olmadı. Tarihsel değeri yüksek olan ilk Meclis, 3 yıl, 3 ay 3 hafta olağanüstü bir çalışma yaptı. Çalışmalar, tam bir demokratik hava içinde yapıldı. Her iş, titizlik içinde yürütüldü. Üyeler, yapılan işleri, yakından izlediler. Bakanların her kararını, kılı kırk yararcasına incelediler, eleştirdiler. Kimi zaman Mustafa Kemal’den bile hesap sordular.
Ulusumuzu kurtuluşa ulaştırmak, ilk anayasayı yapmak ve Cumhuriyet’i kurmak, bu tarihsel Meclis’in, onurlu görevlerinin başında gelir.
Görüldüğü gibi, 23 Nisan, tarihimizin dönüm noktalarından biridir. Egemenlik hakkının Padişahtan millete geçtiği bir gündür. Milletimiz, bu hakkını, yurdumuzu ele geçirmek isteyen dış düşmanlara ve bunlarla işbirliği yapma gafilliğine düşmüş olan padişahlık yönetimine karşı savaşarak kazanmıştır. Bu nedenle, egemenliğimiz, ulusal varlığımızın başında gelir.

 

ÖĞRETMEN KONUŞMASI

 

Sayın müdürüm, değerli öğretmenlerim, kıymetli misafirler, sevgili öğrenci arkadaşlarım…

Bugün 23 Nisan 20…; yani Türkiye Büyük Millet meclisimizin …… açılış yıl dönümü…

Bu millet ve bu vatan için önemli bir dönüm noktasıdır 23 Nisan İşgalci devletlerin baskısı altında görevini yerine getiremeyen Osmanlı Meclisinin yerine, bu milletin gerçek sesi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluş tarihidir 23 Nisan. Ulusumuzun egemenliğinde önemli bir basamaktır 23 Nisan. Tabii bir de çocukların bayramıdır 23 Nisan.

Atatürk, çocukları çok seven, onlara değer ve önem veren bir liderdi. Cumhurbaşkanlığı sırasında da gittiği yerlerde okulları ziyaret eder, çocuklarla yakından ilgilenirdi. Ülkenin gelişip yükselmesinin çocukların iyi şekilde yetiştirilmesiyle sağlanabileceğine inanır, bu nedenle de millî eğitim işleriyle yakından ilgilenirdi.

TBMM’nin açılması, çocuklarımızın daha özgür bir ortamda yaşamasını, gelişmesini ve eğitim görmesini sağlayacaktı. Kurtuluş Savaşında kararlıca canlarını verenler, bunu vatanlarının geleceği için yapmışlardı. Bu memleketin geleceği de çocuklar değil miydi? Onun için Atatürk: “Bu bayramı Türk çocuklarına armağan ediyorum.” diyerek TBMM’nin açılış sevincini çocuklarla paylaşabilme yüceliğini gösterdi.

Bu nedenle, 23 Nisan bir anlamda “Çocuk Bayramı” olarak gelenekleşti, tören halini aldı. Bu arada Türk çocukları da, dünyada özel bayramı olan tek ülkenin çocukları olmanın kıvancını yaşamaktadır.

Bu duygu ve düşüncelerle hepimizin Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutluyor; saygılar sunuyorum.

 

ÖĞRETMEN KONUŞMA METNİ

 

Sayın müdürüm, değerli öğretmen arkadaşlarım, kıymetli misafirler,

Sevgili öğrenciler!

Bugün, tüm dünya insanları için çok önemli olan demokrasinin; temelini oluşturan, egemenliği kayıtsız şartsız millete veren ve bu hakkının temsil edildiği millet meclisinin, Türkiye’de açılmasının,  … yıl dönümünü kutlamak üzere toplanmış bulunuyoruz.

Günümüzden 100 yıl önce Osmanlı Devleti’nin girdiği yaklaşık 11 yıl süren uzun savaş dönemi, Kurtuluş Savaşı’nın büyük zaferle sona ermesiyle, yeni bir dönem başlamış, Türk Milleti’ninönüne yepyeni bir sayfa açılmıştır. Bu uzun ve zorlu dönem Türk Milleti’nin büyük önderi M. Kemal Atatürk liderliğinde büyük zorluklar, sıkıntılar içinde büyük fedakârlıklarla aşılmıştır.

1918’de 1.Dünya Savaşı’ndan yenik çıkan Osmanlı Devleti’nin elde kalan son toprakları daSevr Anlaşması ile alınmak istenmiş, adeta Türk Milleti tarih sahnesinden silinmeyeçalışılmıştır. Dünyanın en güçlü devletleri karşısında, bütün olumsuzluk ve zorluklara rağmen M. K. Atatürk, hiçbir zaman ümidini kaybetmemiş, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkarak millimücadeleyi başlatmıştır. Samsun’dan Amasya’ya, oradan Erzurum ve Sivas’a geçerek yaptığı kongrelerle Türk Milleti’ni düşmanla mücadeleye, bağımsızlığa, tarih sahnesine kıyamete dek var olma mücadelesine çağırmıştır. Türk Milleti bu çağrıya tüm benliğiyle cevap vermiş, büyük komutanın ardında 1.İnönü, 2.İnönü, Sakarya ve Başkomutanlık Meydan Savaşlarını kazanmış, bumilletin kıyamete dek varlığını sürdüreceğini tüm dünyaya bir kez daha ispatlamıştır.

Bu büyük askeri zaferden sonra, sıra siyasi, sosyal, ekonomik zaferlere gelmiş, bu yolda da ulu önder Atatürk egemenliği kayıtsız şartsız millete veren, bugüne dek insanlığın geliştirdiği eniyi yönetim şekli olan, demokrasinin temelini oluşturan millet meclisini daha Kurtuluş Savaşı sonaermeden; 23 Nisan 1920’de açmıştır. Milli iradenin temsil edildiği bu meclisle, Türk Milleti’ningelişmesine engel olan tüm kurumları kapatmış, yerine Milletimizi çağdaş medeniyetler seviyesine çıkaracak birçok inkılâplar yapmış, Türk Milleti’nin bu günleri görmesini sağlamıştır.

Türk Milleti’nin, yarınları da en güzel şekilde görebilmesi için yarınların teminatı, geleceğimizin garantisi olan Türk çocuklarına, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurulduğu günü bayram olarak hediye etmiştir. Türk çocukları da her yıl bu mutlu günlerini tüm dünya çocuklarıylapaylaşmakta, tüm dünyaya sevgi, barış, iyilik mesajı vermektedirler. Dünya Milletlerinin bu çağrıyakulak vermeleri, insanlık âleminin hiçbir zaman savaş kan ve acı görmemesi dileğiyle, tümçocuklarımız ve siz kıymetli misafirlerimizin bayramını kutlar, saygılar sunarım..

 

ÖĞRETMEN KONUŞMA METNİ.

 

Değerli Meslektaşlarım, Sayın Misafirler ve Sevgili Öğrenciler;

 

Bugün, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılış tarihi olan 23 Nisan 1920 gününün, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından çocuklara armağan edilişinin …yılını kutluyoruz.

 

23 Nisan 1920 günü, Cumhuriyet yolunda atılmış en büyük adımdır. Devletimizin yönetim sisteminde bu tarihle başlayan büyük değişim, 29 Ekim 1923’te Cumhuriyetin ilanı ile sonuçlanarak, Türk milletinin ufku açılmıştır.

 

Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, ilk Meclisin açıldığı 23 Nisan 1920 gününü ulusumuza Çocuk Bayramı olarak armağan etmiş, bu yönüyle de dünya ölçeğinde eşsiz bir lider olduğunu bir kez daha göstermiştir.

Türk milleti, dün olduğu gibi, bugünde Atatürk ilke ve devrimlerinden ayrılmayacak, Cumhuriyetin temel niteliklerini en iyi şekilde koruyup, muhafaza edecektir. Millet olarak amacımız, akıl ve bilimin ışığında ilerleyerek, çağdaş bir toplum olarak sonsuza kadar var olabilmektir.

 

Cumhuriyetimizin en önemli kuruluş felsefesi olan “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir” sözünün anlam ve önemini çok iyi kavramış bir millet olarak, gelecek nesillerimize daha modern bir Türkiye bırakacağımızdan hiç şüphem yoktur. Ülkemize ve yarının büyükleri olacak çocuklarımıza en temel görevimiz budur.

 

Tüm ulusumuzun ve çocuklarımızın bayramını en içten duygularımla kutluyor, bu vesileyle, bu günleri bizlere armağan eden Büyük Önderimiz Atatürk’ün aziz hatırası önünde saygı ile eğiliyorum.

 

ÖĞRENCİ KONUŞMASI

Sevgili Arkadaşlar;

23 Nisan 1920, Türkiye Büyük Millet Meclisinin açıldığı gündür. Atatürk, 23 Nisan gününü, bayram yapalım diye biz çocuklara armağan etmiştir.

Meclisimiz, Kurtuluş Savaşı’nın en ateşli günlerinde açıldı. Birinci Dünya Savaşı’ndan yenik çıkan Osmanlı Devleti’nin içine düştüğü durumu, düşmanlarımızın yurdumuzu paylaşmak için topraklarımıza nasıl saldırdıklarını ve Atatürk’ün Samsun’a, Amasya’ya Erzurum’a ve Sivas’a hangi zor şartlar altında gittiğini hepiniz biliyorsunuz. Mustafa Kemal Atatürk, düşmanı topraklarımızdan, ancak savaşarak atacağımıza inanıyordu. Bu nedenle, ülkemizin ileri gelenlerini bir meclis çatısı altında toplamak için var gücüyle çalıştı. 23 Nisan 1920 günü, Ankara’da ilk Meclis Toplantısı yapıldı. Padişah İstanbul’da, milletin vekilleri ise Ankara’daydı. Artık padişahın hiçbir etkinliği kalmamıştı. Çünkü bu millet, ulusal egemenliğini kazanmak istiyordu. Bütün kararları meclis veriyor ve padişahı devreden çıkarıyordu. Sonunda Kurtuluş Savaşımız kazanılmış, Ulusal egemenliğimiz ise padişahın elinden alınıp, milletimize verilmişti.

Ulusal kelimesi ulustan türemiştir. Ulus, aynı zamanda Millet kelimesinin de karşılığıdır. Aralarında dil, duygu, gelenek ve görenek birliği olan insanlar topluluğuna ulus, ya da millet diyoruz. Egemenlik ise; hâkim olma, yönetme gücünü elinde bulundurma anlamına gelir.

Öyleyse, Ulusal Egemenlik sözlerinden şunları anlayabiliriz; Ulusu meydana getiren insanların, yönetme yetkisini bütünüyle elinde bulundurması. Elbette ki, bir ulusu meydana getiren bütün fertlerin yönetici olması düşünülemez. Ulus, yani millet, yetkisini vekilleri aracılığı ile kullanmaktadır. Kim bilir belki de, gelecekte milletimiz, kendisine vekil olmak için bizlere de yetki verebilir.

Bu büyük bayram, hepimize kutlu olsun!

 

ÖĞRENCİ KONUŞMASI

Değerli Büyüklerim,

 

Atatürk, biz çocukları ülkenin her şeyi olarak görüyordu. Konuşmalarının birinde çocuklara hitaben, “Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir mutluluk parıltısısınız! Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizsiniz. Kendinizin ne kadar mühim, kıymetli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şeyler bekliyoruz, diyerek bize verdiği değeri ifade ediyor, görev ve sorumluluğumuzu belirtiyordu. Dünün çocukları olan ecdadımız yine dünde yetişkin olup büyük işler başardı. Biz de bu büyük başarıları, çoğaltıp bu vatanı, vatanlar içinde en büyük vatan, bu milleti, milletler içinde en büyük millet yapmayı en büyük görev olarak biliyoruz. Sizlerden tek isteğimiz, bizlere güvenmeniz, bizlerin yetişmemize önem vermenizdir.

Sözlerime burada son verirken, sizlerin ve arkadaşlarımın bayramını kutluyor, bu vesileyle bu günleri bize armağan eden büyük önderimizin önünde bir kez daha saygı ile eğiliyorum. Saygılarımla.

 

ÖĞRENCİ KONUŞMA METNİ

 

23 Nisan 1920 Büyük Millet Meclisi’nin açılış günüdür. Her 23 Nisan günü Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı birlikte kutlarız.

Egemenlik yönetme yetkisidir. Ulusal egemenlik; yönetme yetkisinin ulusta olmasıdır. Osmanlı imparatorluğu döneminde egemenlik padişahta idi. Padişah ülkeyi dilediği gibi yönetirdi. İmparatorluğun son yıllarında padişahlar rahatlarını düşündüler. Yurt bakımsız kaldı. Ülke sorunları yüzüstü bırakıldı. Bu sırada Birinci Dünya Savaşı başladı. Savaş dört yıl sürdü. Bizimle birlikte olanlar savaşta yenildi. Savaş kurallarına göre biz de yenilmiş sayıldık. Yurdumuz İngilizler, Fransızlar, Yunanlılar, İtalyanlar tarafından paylaşıldı. Padişah ve yandaşları ülkenin paylaştırılmasına ses çıkarmadılar.

Mustafa Kemal Paşa Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı başlatmak için İstanbul’dan Samsun’a 19 Mayıs 1919 günü geldi. Samsun’dan Amasya’ya, oradan Erzurum’a ve Sivas’a gitti. Sivas ve Erzurum’da kongreler topladı. Mustafa Kemal Paşa egemenliğin ulusta olduğuna inanıyordu. Bu inançla «Ulusu yine ulusun gücü kurtaracaktır. Tek bir egemenlik vardır, o da ulusal egemenliktir» diyordu. Yurdun dört bir yanından seçilip gelen temsilciler – milletvekilleri – Ankara’da 23 Nisan 1920 günü toplandılar.

İlk Büyük Millet Meclisi’nin toplandığı yapı Ankara’da Ulus Alan’ından istasyona giden caddenin başındadır. Bugün Kurtuluş Savaşı Müzesi olan bu yapı tek katlıdır. O yıllar ülkemiz yokluk yoksulluk içindeydi. Milletvekillerinin oturduğu sıralar bir okuldan getirildi. Meclis gaz lambası ile aydınlanıyor, soba ile ısınıyordu. Top seslerinin Ankara’da duyulduğu zamanlarda bile meclis düzenli toplandı.

Ulusal Kurtuluş Savaşımızla ilgili bütün kararlar bu mecliste alındı. Mustafa Kemal Paşa’nın önderliğinde ulusumuz dünyaya Ulusal Kurtuluş Savaşı dersi verdi. Ezilen uluslara kurtuluş yolunu açtı. Bağımsızlık savaşının öncüsü olan kurtuluş savaşımız yeryüzünün öteki uluslarına örnek oldu.

23 Nisan 1920 ilk Büyük Millet Meclis’imizin toplandığı gündür. 23 Nisan, ulusun yönetme yetkisini kullanmaya başladığı gündür. Bu gün Milli Egemenlik Bayram’ımızdır.

23 Nisan dünyada kutlanan ilk çocuk bayramıdır. Atatürk’ün Türk çocuklarına armağan ettiği bu bayram şenliklerine son yıllarda yabancı ulusların çocukları da katılmaya başlamıştır. Atatürk çocuklara çok değer verir, gezilerinde okullara uğrar, ders dinler, sorular sorardı. «Bugünün küçükleri yarının büyükleridir.» diyen Atatürk, yönetimin bayram süresince öğrencilere bırakılması geleneğini başlattı. 23 Nisan’da yönetim birimleri seçimle gelen kurullar bir süre çocuklara bırakılır. Bu güzel gelenek her yıl yinelenir. Her 23 Nisan’da yurdumuz bir bayram alanı olur. Çocuklar törenlerde konuşmalar yaparlar, şiirler okurlar. Gece fener alayları düzenlenir.

23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı egemenliğin ulusta olduğu düşüncesinin kabul edildiği gündür. Çocuk bayramımızdır. Yarının büyükleri olan siz çocukların bayramıdır.

 

ÖĞRENCİ KONUŞMA METNİ

 

Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Öğrenci Konuşması Cumhuriyet yönetiminden önce yurdumuz padişahlar tarafından yönetiliyordu. Bu yönetimde padişahı halk seçmiyordu. Padişahlık babadan oğula geçen bir gelenek halini almıştı. O zamanlar devletimizin adı Osmanlı Devleti idi. Padişah ülkeyi dilediği gibi yönetiyordu. Osmanlı Devleti, 1914-1918 yılları arasında yapılan Birinci Dünya Savaşı’na katıldı. Bu savaşta Almanlarla birlikte savaşıyorduk.1918 yılında, Almanlar savaşta yenilince biz de yenik sayıldık. Padişah ülkeye sahip çıkamıyordu. Mondros Ateşkes Anlaşması ve ardından Sevr Anlaşması imzalandı.

Bu anlaşmalar gereği düşman devletler, yurdumuzu paylaşmaya başladılar. Ordumuz dağıtıldı. Türk ulusu tutsak hâle geldi. O zamanki başkentimiz olan İstanbul, işgal altındaydı. Padişah ancak kendi koltuğunu koruyordu. Halkı düşünecek hâlde değildi. Bu durum Mustafa Kemal’i üzüyordu. Mustafa Kemal 9. Ordu Müfettişi olarak Samsun’a gönderildi.19 Mayıs 1919’da Samsun’a geldi. Burada, yurdumuzun düşmanlardan kurtulması amacıyla, Kurtuluş Savaşı’nı başlattı. Erzurum ve Sivas’ta kongreler düzenledi.

Mustafa Kemal egemenliğin halkta olması gerektiğine inanıyordu. Bu nedenle, halk egemenliğine dayanan bir yönetimle, yurdumuzun kurtulacağına inanıyordu. Erzurum ve Sivas’ta yapılan kongrelerde, halkın egemenliği kabul edildi. Her ilden halk temcileri seçilerek Ankara’da toplanmaları kararlaştırıldı. Atatürk arkadaşları ile Ankara’ya geldi. İstanbul’daki meclis üyelerine de Ankara’ya gelmeleri için çağrıda bulundu.

Mustafa Kemal, Anadolu’dan gelen halk temsilcileri ve İstanbul’dan gelen bazı milletvekilleri ile 23 Nisan 1920’de Ankara’da Büyük Millet Meclisi’ni açtı. Artık egemenlik ulusun olmuştu. Ülkede büyük millet meclisinin üzerinde hiçbir kuvvet yoktu. Meclis, Türk ulusunun egemenliğini ve bağımsızlığını koruyacağına ant içerek göreve başladı. Bu durum, tüm dünya ülkelerine duyuruldu. Meclis, kendi içinden kurduğu Büyük Millet Meclisi Hükümeti ile ülkeyi yönetmeye başladı. Mustafa Kemal, hem meclisin hem de hükümetin başkanıydı. Ulusal Kurtuluş Savaş’ımızla ilgili tüm kararlar, artık Büyük Millet Meclisi’nde alınıyordu. Bu yüce meclis, Mustafa Kemal’in önderliğinde, işgalci devletleri yurdumuzdan çıkararak, egemenlik ve bağımsızlık dersi verdi. Mustafa Kemal Atatürk, artık amacına ulaşmıştı. Hem ülkemizi düşmanlardan kurtardı; hem de halk iradesini kurmuş oldu.

Atatürk, çocukları çok seviyordu. Çocukları yarının büyükleri olarak görüyordu. Bu nedenle Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı tarih olan 23 Nisan gününü “Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” olarak çocuklara armağan etti. Bayram hem yurdumuzda, hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde coşkuyla kutlanır. Ayrıca 1981 yılından itibaren, tüm dünya ülkelerinin çocukları da ülkemize gelerek, bu coşkulu bayrama eşlik etmekteler. Barış içinde yaşayabilmek için el ele vermektedirler.

 

   23 NİSAN ÖZLÜ SÖZLER

*Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir (Atatürk).

* Egemenlik verilmez, alınır (Atatürk)

* Ulusal egemenlik öyle bir ışıktır ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar yok olur (Atatürk)

* Ulusal egemenlik, ulusun namusudur, onurudur, şerefidir (Atatürk)

* Özgürlüğün de, eşitliğin de adaletin de dayanağı ulusal egemenliktir (Atatürk)

* Egemen olmayan, boyun eğmek zorunda kalır (William Shakespeare)

* Kendi kendimize egemen olmayı öğreten yönetim en iyi yönetimdir (Goethe)

* Çocuklar yurdumuzun temelidir

* Bugünün küçükleri, yarının büyükleridir

* Çocukları sağlıklı ve bilgili yetiştirilmeyen uluslar, temeli çürük binalar gibi çabuk yıkılırlar

* Vatanı korumak çocukları korumakla başlar

* Çocuklar geleceğimizdir

 

23 NİSAN

 

Sana armağan etti,

Ata bu güzel günü,

23 Nisan bugün,

Çocuk Bayramı günü.

 

Sevin, oyna, gez, dolaş,

Senin bayramın bugün.

Bayrağı sev arkadaş.

Dalgalandıkça öğün.

 

23 NİSAN

 

Seneler kutlu bana,
Aylar umutlu bana.
Her an haykırıyorum :
Türk’üm ne mutlu bana.

Cesaretim candadır.
Şöhretim dört yandadır,
Benim bütün cevherim,
Nabzımdaki kandadır.

Tarihten eski yaşım,
Harpte eğilmez başım,
Toplar can yoldaşımdır,
Silahlar arkadaşım.

İzmir benim, Van benim
Şeref benim, şan benim,
Kars, Erzurum, Erzincan,
Konya Ardahan benim.

Yurda nasıl doyarım?
Uğruna can koyarım,
Ona, bir yan bakanın,
Gözlerini oyarım.

Türk, dünyada bir tektir,
Milletlere örnektir,
Türklüğün meşalesi
Asla sönmeyecektir.
23 NİSAN

 

23 Nisan…

Yurdu koruyan,

Yarını kuran,

Sen ol çocuğum.

 

Eskiyi unut,

Yeni yolu tut,

Türklüğe umut,

Sen ol çocuğum.

 

Bizi kurtaran,

Öndere inan,

Sözünü tutan,

Sen ol çocuğum.

 

Küçüksün bugün,

Yarın büyürsün,

Her işte üstün

Sen ol çocuğum,

 

Çalışıp öğren,

Her şeyi bilen

Yurduna güven

Sen ol çocuğum.

 

23 NİSAN

 

Yirmi Üç Nisan geldi,

Dalgalansın bayraklar.

Bayramı ağaç bildi,

Kıpırdandı yapraklar.

 

Hakkındır güzel çocuk.

Oyna, sevin, hiç durma.

Şenlensin dört bir bucak,

Çalınsın davul, zurna.

 

Tutuşalım el ele,

Bir yere toplanalım,

Atamıza bak hele:

Tekrar tekrar analım.

 

Kıymetini kim bilmez,

Eşsiz güzel vatanın

Ruhuna leke gelmez,

Bu toprakta yatanın.

 

Okulumuz süslensin,

Bayrağımız yükselsin.

Kore’deki şehitler

Bugün bayrama gelsin.

 

Bakma küçük çağına,

Sen, kahraman bir ersin,

Tanrı Türk çocuğuna

Çok bayramlar göstersin.

 

23 NİSAN SÖYLEDİ

Bu yurdun, bu devletin,

Yüce Cumhuriyetin

Sahibiyiz çocuklar!

 

Bunları koruyacak

Bu ülkeye uyacak,

Yine biziz çocuklar!

 

Yirmi Üç Nisanların

Zevki çok, fakat yarın

Güç işimiz çocuklar!

 

Bu göklerin, bu yerin,

Kutlu emanetlerin,

Bekçisiyiz çocuklar!

 

Atalardan şan alan,

Böyle temiz kan alan,

Yalnız biziz çocuklar!

 

Türk’üz, ne mutlu bize!

Bu bayram kutlu bize!

Eğleniniz çocuklar!

 

 

23 NİSAN

 

Bugün sen de bayrağım,

Daha şanlı dalgalan.

Bugün büyük bayramım

Bugün 23 Nisan.

 

Bugün başta talihim

Ve milletim uyandı

Ankara’nın bağrında

Bir sönmez ateş yandı.

 

Aydınlattı yurdumu

Dağıldı alev alev

Bugün kalktı ayağa

Uyuklayan koca dev.

 

Bugün bana Ata’mdan

En büyük bir armağan.

Bugün büyük bayramım

Bugün 23 Nisan…

 

 

23NİSAN

Vatan ufuklarında esiyordu korkunç yel,
Her kalp keder içinde, bütün gönüller kıştı.
Biz yeryüzünde yokken, bundan yıllarca evvel,
Bu cennet yurdu, kara bir sis sarmıştı.

Bir mucize ansızın bir gün dağıttı sisi,
Ufuklara nur saçan eşsiz meşale yandı.
Yurdu kurtarmak için Büyük Millet Meclisi,
Tam seksen bir yıl evvel Ankara’da toplandı.

Zafer peşinde koştuk, geride bıraktık dünü.
Hakkı gerçek bilerek her zaman ona taptık.
Yurdumuzu kurtaran bu en mukaddes günü,
Kendi günümüz saydık, çocuk bayramı yaptık.

Bu ne biçim bir sevinç, bu ne doyulmaz bir haz,
İçimizde yüzyılı gün yapacak bir hız var.
Bugün neşe içinde coşsak, taşsak yine az,
Çünkü bir gün içinde iki bayramımız var.

Hep elele vererek bu sevinci yayalım,
Kalmamalı en ufak bir tasamız,
Bugün sevinç içinde koşalım, oynamayalım,
Bu bizim günümüzdür, bu bizim bayramımız.

 

 

BİZİM BAYRAMIMIZ

 

Bu gelen bizim bayram

Yükseldi bak ünümüz.

23 Nisan bizim

En şerefli günümüz!

 

Al bayrağı açalım,

Gel gidelim törene.

Bin teşekkür, bizlere

Bugünleri verene..

 

Bizim için harcanan

Boşa gitmez bu emek,

Çünkü her Türk çocuğu

23 Nisan demek…

                           

23 NİSAN GÜNÜ

Bayram yapar çocuklar,
23 Nisan günü
Büyük bir sevinç kaplar,
Bütün yurdun üstünü

Bin dokuz yüz yirmide
Duyuldu halkın sesi
Açıldı bu tarihte
Büyük Millet Meclisi

Bugün edildi ilan
Yeni bir Türk devleti
Bundan, 23 Nisan
Sevindirir milleti

 

BİZİM BAYRAMIMIZ

Bu gelen bizim bayram
Yükseldi bak ünümüz.
23 Nisan bizm
En şerefli günümüz!

Al bayrağı açalım,
Gel gidelim törene.
Bin teşekkür, bizlere
Bugünleri verene…

Bizim için harcanan
Boşa gitmez bu emek,
Çünkü her Türk çocuğu
23 Nisan demek…

 

23 NİSAN

Nasıl sevinmez insan?
Bugün 23 NİSAN.
Bak süslenmiş dört bir yan,
Yaşasın 23 Nisan

Millet Meclisi kurduk,
Düşmanı yurttan kovduk.
Hürriyete kavuştuk;
Yaşasın 23 Nisan.

Egemenlik ulusun,
Sen bir Türk oğlusun.
Yurdumuzu korursun,
Yaşasın 23 Nisan.

Bugün gençlik günüdür.
Türklerin düğünüdür.
Milletimin ünüdür.
Yaşasın 23 Nisan.

 

EGEMENLİK BAYRAMI

Egemen bir milletin,
Coştuğu bir gündür bu!
Yurduma hürriyetin,
Koştuğu bir gündür bu.

Başımızda Atatürk,
Ülkümüz yüce Türklük,
Milletimin en büyük,
Sevdiği bir gündür bu. .

23 Nisan’ı veren,
Bugünleri gösteren,
Büyük Atam diyor ki:
“Türk, çalış, övün, güven!”

 

DÜNYA ÇOCUK BAYRAMI

Kiminin saçı siyah,
Kiminin saçı sarı…
Ankara’da buluştu,
Dünyanın çocukları.

Her Yirmi Üç Nisan’da
Tekrarlanır bu olay.
Buluşma nedenini,
Açıklamak çok kolay.

Bu kocaman dünyada
Ülke sayısı çoktur.
Oysa ki hiç birinin
Çocuk Bayramı yoktur.

Dünyanın çocukları
Yurdumuza koşuyor,
Her Yirmi Üç Nisan’da
Cıvıldaşıp coşuyor.

Türkiye konuklarla,
Kalpler sevgiyle dolsun.
Dünya Çocuk Bayramı
Herkese mutlu olsun!

 

23 NİSAN, ÖZGÜRLÜĞE İLK ADIM

Ilık bir Nisan ayı
Kara bir kış sonrası
Kapladı Ankara’yı
Tam bir bayram havası.

Cıvıl cıvıl her canlı
Bayram edip koşuyor.
Ülkem başı dumanlı
Özgürlüğe koşuyor.

İlk adımlar sevgiyle
Ankara’da atıldı.
Kuranla Besmeleyle
Meclisimiz açıldı.

Al bayraklar asılsın
Dalgalansın her yerde.
Büyük önder anılsın
Sımsıcak gönüllerde.

23 NİSAN

Bu ne duru sabah, ne temiz hava,
Geliyor her yandan Nisan kokusu.
Sevinçten deliye dönmüş her yuva,
Sarmış gönülleri vatan duygusu.

Gelincikler gibi al al bayraklar,
Evlerden sarkıyor, gökler de dolu.
Nabızlar pek hızlı, coşkun yürekler,
Sanki aslan bugün her Türk’ün oğlu!

Şu mini miniler tombul yanaklı,
Yerlerinde bile duramıyorlar.
Hepsinin elleri çifte bayraklı,
Gözlerinde şimşek şimşek sevgi var.

Yeniden oluyor her şey, yeniden,
Yanıyor Atatürk içimizde bak!
Atatürk, bu kara günü ak eden,
Atatürk; andımız, en kutlu sancak.

Eğlenin yavrular, gülün çocuklar.
Coşsun gönlünüzde Türklük duygusu.
Havanın bile bir coşkun hali var,
Her yönden geliyor nisan kokusu.

 

23 NİSAN

Bugün Yirmi Üç Nisan,
Toplandı bütün vatan,
Millet Meclisimize
Atatürk oldu başkan

Kaldırdı hasta yurdu,
Yılmaz bir ordu kurdu,
Türk’ün şanlı sesini,
Dünyalara duyurdu.

Yükseldi bayrağımız,
Koparıldı bağımız,
Sultandan ayrılınca,
Kurtuldu toprağımız.

Türk çocuğu gül, sevin,
Yaşa yurdunda emin,
Bugünü an bayram et,
Bugün senindir, senin.

 

23 NİSAN

Yirmi Üç Nisan geldi,
Dalgalansın bayraklar.
Bayramı ağaç bildi,
Kıpırdandı yapraklar.

Hakkındır güzel çocuk.
Oyna, sevin, hiç durma.
Şenlensin dört bir bucak,
Çalınsın davul, zurna.

Tutuşalım el ele,
Bir yere toplanalım,
Atamıza bak hele:
Tekrar tekrar analım.

Kıymetini kim bilmez,
Eşsiz güzel vatanın
Ruhuna leke gelmez,
Bu toprakta yatanın.

Okulumuz süslensin,
Bayrağımız yükselsin.
Kore’deki şehitler
Bugün bayrama gelsin.

Bakma küçük çağına,
Sen, kahraman bir ersin,
Tanrı Türk çocuğuna
Çok bayramlar göstersin.

 

23 NİSAN

 

Biz dünyaya gelmeden
Her yeri düşman almış.
Atatürk düşmanları,
Yurdumuzdan çıkarmış.

 

23 Nisan günü
Meclis kuruldu diye,
Büyük bayram verilmiş
Çocuklara hediye.

 

Gülelim eğlenelim,
Kutlayalım bayramı
Verelim hep el ele
Yükseltelim vatanı.

 

23 NİSAN

 

23 Nisan…
Yurdu koruyan,
Yarını kuran,
Sen çocuğum.

 

Eskiyi unut,
Yeni yolu tut,
Türklüğe umut,
Sen ol çocuğum.

 

Bizi kurtaran,
Öndere inan,
Sözünü tutan,
Sen ol çocuğum.

 

Küçüksün bugün,
Yarın büyürsün,
Her işte üstün
Sen ol çocuğum,

 

Çalışıp öğren,
Her şeyi bilen
Yurduna güven
Sen ol çocuğum.

 

TÜRK ÇOCUĞU DİYOR Kİ

Seneler kutlu bana,
Aylar umutlu bana.
Her an haykırıyorum :
Türk’üm ne mutlu bana.

Cesaretim candadır.
Şöhretim dört yandadır,
Benim bütün cevherim,
Nabzımdaki kandadır.

Tarihten eski yaşım,
Harpte eğilmez başım,
Toplar can yoldaşımdır,
Silahlar arkadaşım.

İzmir benim, Van benim
Şeref benim, şan benim,
Kars, Erzurum, Erzincan,
Konya Ardahan benim.

Yurda nasıl doyarım?
Uğruna can koyarım,
Ona, bir yan bakanın,
Gözlerini oyarım.

Türk, dünyada bir tektir,
Milletlere örnektir,
Türklüğün meşalesi
Asla sönmeyecektir.

          23 NİSAN

 

Bugün ne mutlu bize,
Haydi hep gülsenize,
Müjde dağa, denize,
Geldi 23 Nisan.

 

Sokaklar dolu bayrak,
Yollara kurulmuş tak,
Şöyle bir etrafa bak,
Geldi 23 Nisan.

 

 

  23 NİSAN

 

Şu 23 Nisanda,
Doğdu Millet Meclisi.
İşte o gün her yanda,
Yükseldi Türkün sesi,

 

Bunu her yıl çocuklar,
Kutlayalım sevinçle,
Egemenlik de yaşar,
Hep verirsek el ele.

 

23 NİSAN

 

Dün sabah anneciğim
Öperek, dedi: Uyan
Bugün senin bayramın,

Kalk, bak süslendi her yan.

 

Baktım her taraf süslü,
Sokaklar dolu insan.

Dedim: Anne bu neden
Dedi: 23 Nisan.

 

Temel bayrammış, inan
Kutlu olsun kardeşim.

Gülüp oynayın şimdi,
Geldi 23 Nisan.

 

TÜRK ÇOCUĞU DİYOR Kİ

Seneler kutlu bana,
Aylar umutlu bana.
Her an haykırıyorum :
Türk’üm ne mutlu bana.

Cesaretim candadır.
Şöhretim dört yandadır,
Benim bütün cevherim,
Nabzımdaki kandadır.

Tarihten eski yaşım,
Harpte eğilmez başım,
Toplar can yoldaşımdır,
Silahlar arkadaşım.

İzmir benim, Van benim
Şeref benim, şan benim,
Kars, Erzurum, Erzincan,
Konya Ardahan benim.

Yurda nasıl doyarım?
Uğruna can koyarım,
Ona, bir yan bakanın,
Gözlerini oyarım.

Türk, dünyada bir tektir,
Milletlere örnektir,
Türklüğün meşalesi
Asla sönmeyecektir.
23 NİSAN KUTLU OLSUN ŞARKISI

 

ATATÜRK ATATÜRK CANIM-DASIN ŞARKISI

BİZ ATATÜRK ÇOCUKLARI ŞARKISI

ATATÜRK ATATÜRK CANIMDASIN ŞARKISI

SANKİ HER TARAFTA VAR BİR DÜĞÜN

SANKİ HER TARAFTA VAR BİR DÜĞÜN

 

23 NİSAN BOYAMA ETKİNLİKLERİ (İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ)

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Yorum yazmak için giriş yapmalısın

  • Kategori Seçin